kamil.p2


5.12.10
(bu bölüm şiddetli gönderme içermektedir. ama bkz vermek doğru bulunmadığı için verilmedi.)

Annesinin, onun için hazırladığı kabuk besin kaynağıydı. Öğrenmesi gereken ne varsa (yaşamı için) öğrenmişti.

Kamil kabuk tan çıkınca görür, ki annesi ona ilk yalan söyleyen olmuş.

“dünya yaşanılası bir yer değil. Yalanlar ve nefret her tarafta. Üstelik sürünüyorsun. İnsanlar bile sürüngeni hakaret olarak görüyor.” Diyerek iç geçirmiş..

Kamil, kabuğuna dönmeyi çoklar defa denedi.. maalesef.. çözüm olduğunu sandığını bazı şeyler daha yaptı.. maalesef..

Yaşam diye bir gerçek tüm çıplaklığıyla karşısında duruyordu.

Ölüm.. çok basit bir kaçış, kurtuluş(belki) olurdu. Saklanmak için afyon ile beslendi. Ayılmak istemiyordu. Ayılınca dünyevi ihtiyaçlarını gideriyordu.

Deneyim’di tüm bunlar. Aciz, sürüngen hayatı için..


.2.


kamil.p1

Kaplumbağa Kamil
4.12.10

Kamil âcizane hayatını idame ettirdiği yuvasından ayrılır. Artık nereye gitse orası onun yeni yurdu, yuvası olur.

Kaplumbağa Kamil, 1963 baharında, ebeveynlerinin birtakım yaramazlıklar yapması sonucunda. Embriyo haline bürünmüştür.

Bir dere kıyısında kabuğunu kırma fırsatını yakalayan Kamil, aldığı nefesin canını yakması ve ona can vermesi çelişkisi ile karşı karşıyadır.


.1.

sigara..

Sonsuzluk.:

Soyut bir matematik icadı olan “limit” konu başlığı ile sonsuz’a değer vermek mümkündür. Gerçi sonsuzluk da, tıpkı matematik soyut ve izafi olduğu için; net bir tanıma erişmek imkânsızdır(bkz. Ben görmedim.).

Bir sanatçı yaratık neden sigara içer..:
“işte şundan..” diyerek başlamak doğru değildir. Sanatçı kişilik, sigara dumanında geleceğini, kendini görmek ister..

Sigara bir malzemedir. Sanatçı kişilik onu işler. İçine çekilmek suretiyle beden tarafından bir maya dökülür. Ağız vasıtasıyla şekil verilir. Ağızdan çıkmasıyla birlikte sanat olmuştur artık. Havada serserice dolaşan sanat, rüzgarın etkisiyle yön bulur. Ve kendi kısmi sonsuzluğuna erişir. Ve hızla yayılmaktadır.

Tuhaf.

Sırf bu yüzden, ömürde bir kez sigara içilmeli yapılan sanatı daha iyi anlamak için. Nasıl olsa öleceğiz yahu..
(bkz. Tahrik edici etki)

sistem içermektedir..

Ezilmek.:

Temelde, bir baskı veya dayatma altında; maddi-manevi şekilde, küçülme anlamına gelebilmekte.

Bir sistem sizlere(bana da) bir dayatma içinde muhtemelen. O çarklar altında ezildiğimiz aşikâr. Demiyorum ki; sistemi yıkalım “devir”elim. Yada eleştirelim. Demek istedim sadece şu:
“sistemin farkında olalım.. Ezilirken bile bilinçli olalım. Her zaman ufkumuz açık olsun. Belki bu sayede maneviyatımızın ezilerek parçalanmasını önleyebiliriz.“

Sistem, sizin (bende dâhil.) maddiyatınızı ezecek.
Sistem, sizin gücünüz kıracak. Hayata tutunmak istemeyeceksiniz.
Sistem’e boyun eğin; ama bilinciniz açık olsun.
Sistemi eleştirerek sistemin maneviyatınızı. Yavaş yavaş sindirdiğini unutmayınız.
Sistemi körü körüne yaşamak.. sizi yok edecek.. ve fark edemeyeceksiniz.. yazık size..

Kabul edin artık öleceğiz artık.