kamil.p4

21.12.10
Önümü Göremiyorum. Bana yol ol.

Bir umutsuzluk sembolünden bahsetmiyoruz. Âcizane bir kaplumbağadan bahsediyoruz. Kamil, akıl hocalarının ona verdiği mumlar eşliğinde ormanın karanlığında yürüyor. Belki birazda yol alıyor. Görmesi gerektiği yere doğrultarak mumu, basacağı adımlara hakim olmaya çalışıyor. Ne olursa olsun, bastığı yerden emin olması söz konusu değil tabi ki.

Biraz gidiyor... Mumlarından bir kaçı bitiyor... pek çoğu zaten yolun başında kayboluyor.. son mumunu eline alıyor. Ateşlemek için hazırlanıyor. O an gözüne mum üzerinde yazan bir şeyler dikkatini çekiyor..

o mum, onu doğruca ormanın derinliklerinde bir mağaraya götürüyor. Mağaranın içersinde korku ve ölüm endişesiyle ilerleyen Kamil’in karşısına sapkın görünümlü bilge kertenkele çıkıyor.

Kamil, “kimsin sen de yahu?” der.
Kertenkele, “ben kertenkele kralım” der.
Kamil, kafasında büyük yer işgal eden soruları sormaya başlar.
Yer yer tatmin edici cevaplarda alsa; eksikler asla bitmeyecektir. Hayatında yeni ve diğerlerinde farklı bir şekilde kapı felsefesi yer eder. Kertenkele kral, kamil’e yaklaşır; “ bu torbada pek çok mum var. Gece gündüz* ne zaman istersen yak. Seni doğru kapılara ulaştıracaktır.” der.

.4.